doğu türkistan-rusya-çin üçgeni
Kategori: Makale ve Analizler
9 Eylül 2011
Günümüzde hala devam eden son Çin işgali ise 1700’lü yılların ortalarında başlamıştı. 17. ve 18. yüzyılda Doğu Türkistan’da yaşanan iç savaşlar hem halkın birlik ve beraberliğini zedelemiş, hem de devletin gücünü zayıflatmıştı. Aynı dönemde Çin’de Mançular iktidarı ele geçirmiş ve Mançu Hanedanlığı dönemi başlamıştı. Mançu hükümdarlığı boyunca, Doğu Türkistan’ı merkezi yönetimin atadığı valiler ve memurlar idare etti. 1911 yılında Mançu Çin İmparatorluğu yıkılıp, yerine Kuomintang Partisi’nin lideri Sun Yat Sen önderliğindeki Çin Cumhuriyeti kurulduğunda, Doğu Türkistan halen esaret altındaydı.
Kuomintang rejiminin Doğu Türkistan halkına yaptığı işkence ve zulüm, 1931 yılında halkın ayaklanarak bağımsızlık ilan etmesi ile sonuçlandı. Bu zamana kadar Doğu Türkistan Müslümanları dönemin siyasi koşullarını göz önünde bulundurarak herhangi bir bağımsızlık girişiminde bulunmaktan kaçınmışlardı. Çünkü Doğu Türkistan toprakları üzerine plan kuran yalnız Çinliler değildi. Sovyet Rusya da bu sahayı ele geçirmek için fırsat kolluyordu. Bu durumun farkında olan ve komünist Rusya’nın Batı Türkistan Müslümanlarına yaptığı eziyete şahit olan Doğu Türkistan halkı da, komünistlerin denetimi altına girmektense mevcut durumu muhafaza etmeyi tercih etmişti. Nitekim, 1931’deki bağımsızlık girişimi Doğu Türkistanlı Müslümanları, endişe ettikleri bu tehditle yüzyüze bıraktı. Çin, ancak komünist Rusya’nın desteği ile bu girişimi bastırabildi ve ülkenin büyük kısmı Sovyetler’in denetimine geçti.
Bu ilginç sonuç, bir dizi gelişmenin ardından ortaya çıktı: Doğu Türkistan isyanını tek başına bastıramayacağını anlayan Çin, Sovyetler Birliği ile gizli bir anlaşma imzalamıştı. Bu gizli anlaşma uyarınca, Ruslardan silah ve askeri destek sağladı. Ancak buna rağmen Müslümanların bağımsızlık hareketinin bastırılması mümkün olmadı. 1933’de Kızıl Ordu karadan Doğu Türkistan’a girerek Müslüman kuvvetleri mağlup etti. 1934-37 arasında ardı ardına yaşanan savaşlardan sonra Doğu Türkistan fiilen Sovyetlerin hakimiyetine girdi. Sovyet Cumhuriyetlerinde yaşanan işkence ve eziyetlerin benzerleri Doğu Türkistan Müslümanlarına da yapıldı. Müslümanlar Kızıl Ordu birliklerince toplu olarak katledildi, camiler ve mescidler yıkıldı, kadınlar tecavüze uğradı.
Bu sırada başlayan II. Dünya Savaşı ile birlikte Ruslar askerlerini Doğu Türkistan’dan çektiler. Öte yandan Milliyetçi Çin hükümeti de, Mao’nun komünist gerillaları ile ülkenin çeşitli bölgelerinde devam eden savaşı kaybederek, Formoza (Tayvan)’ya çekildi. Çin toprakları ise komünist rejime teslim oldu ve tabi Doğu Türkistan da…
Bu süreç içerisinde Doğu Türkistan halkı bir kez daha bağımsızlık girişiminde bulundu ve 1944 yılında Bağımsız Doğu Türkistan Cumhuriyeti kuruldu. Ne var ki Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin ömrü 1949 yılında Çin’de Mao’nun iktidarı ele geçirmesi ile son buldu.
Doğu türkistandaki kardeşlerimiz bugünde direniş göstermektedirler çin doğu türkistanda soy kırım yapmakta rusyada bu soy kırıma destek vermektedir. Görüldüğü gibi ordaki kardeşlerimiz iki dünya devine karşı tek başlarına bağımsızlık mücadelesi vermektedir.Tüm bunların bilincinde olalım arkadaşlar elbet birgün bizde hedef olacağız türkün türkten başka dostu yoktur birbirimize destek olalım.
Gönderen ferhat zaman
Doğu Türkistan uygur Dogu Turkistan urumçi kaşgar qeshqer teklimakan taklamakan tarim tengritagh doğu türkistan-rusya-çin üçgeni 2011-09-09