Uygur Türklerini her gün açlığa, ölüme terk eden kültürel mirasımızı yok eden Çin ile yapılan anlaşma gereği 2012 …
Uygur Türklerini her gün açlığa, ölüme terk eden kültürel mirasımızı yok eden Çin ile yapılan anlaşma gereği 2012 Türkiye’de Çin kültür yılı olacak. 2 yaz önce Urumçi’de katledilen kardeşlerimizin kanı kurumadan 2012 yılı Türkiyede Çin kültür yılı ilan edildi
Çin’in son yıllarda Türkiye’deki kültürel etkinliklerini arttırmış olması manidar. Acaba bu 5 Temmuz 2009 da Doğu Türkistan’ın Başkenti Ürumçi de gerçekleştirmiş olduğu Uygur katliamı sonrası gerilen Türk Çin ilişkilerini ve yıkılan imajını onarmaya yönelik bir operasyonmu? Çin Komünist yönetimi bütün devlet imkanlarını kullanmasına rağmen Türk kamu oyu önünde işgale uğramış, zulmedilmiş, top yekün asimile etmekte olduğu Doğu Türkistanlıları terörist gösterme çabalarında başarılı olamadı.
13 Aralık 2011
Türkiye 2012 yılını Türkiye’de Çin kültürü yılı ilan etti. Aynı şekilde 2013 yılının da Çin’de Türk kültürünü tanıtım yılı olacağı açıklandı. Bu çerçevede Çin Halk Cumhuriyeti Türkiye’deki başta Ankara İstanbul, İzmir olmak üzere yaklaşık 20 ilimizde kültür,sanat ve değişik dallarda 70 ayrı faaliyetle bir dizi etkinlikleri icra edecek. Türkiye’de Çin kültür yılı etkinliklerinin ilki 12.12.2012 tarihinde Başkent Ankara’da Cer Modern resim ve sanat galerisinde Çin resim sergisi ile ve ayni gün ATO nun yeni toplantı salonununda yapılan açılış galası ile start verdi.
Buraya kadar her şey normal. Bizler kültürel işbirliği çerçevesindeki Türkiye’nin her ülke ve milletle ikili ilişkilerini saygıyla karşılarız.Buna Çin’de dahil olmak üzere.Ancak bu ilişkilerin karşılıklı samimiyet,saygı ve güvene dayalı olması gerekir. Çin’in son yıllarda Türkiye’deki kültürel etkinliklerini arttırmış olması manidar. Acaba bu 5 Temmuz 2009 da Doğu Türkistan’ın Başkenti Ürumçi de gerçekleştirmiş olduğu Uygur katliamı sonrası gerilen Türk Çin ilişkilerini ve yıkılan imajını onarmaya yönelik bir operasyonmu? Çin Komünist yönetimi bütün devlet imkanlarını kullanmasına rağmen Türk kamu oyu önünde işgale uğramış, zulmedilmiş, top yekün asimile etmekte olduğu Doğu Türkistanlıları terörist gösterme çabalarında başarılı olamadı.
Kendi ifadeleri ile belirtmek gerekirse Türkiye’deki kamuoyu ve medya savaşını kaybettiler.5 Temmuz katliamının birinci yılında Türkiye’de Çin’i tanımak adıyla 2010 yılında yaklaşık bir aylık bir dizi kültürel etkinlikte bulundular.Bu etkinliğin baş aktörleri Doğu Türkistanlı Uygur sanatçılar ile folklor ve müzik gurubunun muhteşem gösterileriydi.Salonu dolduran insanlar sergilenen nezih ve olağan üstü Uygur 12 makam eşliğindeki Uygur folklorunu izlerken adeta büyülendiler.Gösteri tamamlandığında ise salonu dolduran kalabalık sanatçıları yaşlı gözlerle ayakta alkışlıyordu.İşte tamda bu noktada Çin amacına ulaşmış oluyordu.
Çünkü Çinliler bu gösteri ile Türk kamu oyuna Uygurların Doğu Türkistan’da rahat,huzur içinde mutlu yaşadıkları mesajını vermişti bile. Ama kamuoyunun ve Türkiye’nin bilmediği bir gerçek vardı. Uygur sanatçılarının tamamının pasaportlarına İstanbul Atatürk hava alanında giriş işlemleri yapıldıktan hemen sonra beraberindeki Çinli sivil polislerce el konulmuş. Ancak Türkiye’den ayrılacakları gün yine hava alanında teslim edilmiştir.Bu sanatçıların Türkiye’de seyahat özgürlükleri engellendiği gibi birinci derece yakın akrabalarıyla dahi görüşmelerine izin verilmemiştir.Gösteri süresince Türkiye’de yaşayan Uygur Türklerinden kimse izleyici olarak dahi salona alınmamıştır.(Malum kişiler hariç)Çin Komünist yönetimi geleneksel karakteri olan yakınındakini ez uzaktakini oyala politikasını acımasızca uygulamaktadır.
Çin, Türk-İslam medeniyetinin ayrılmaz bir parçası olan, Anadolu Türklüğünün de Ata yurdu olan Doğu Türkistan’ı işgal ettiği 1949′dan günümüze kadar 62 yıldır asimile ederek kültürümüzü tarihi eserlerimizi dilimizi ve inançlarımızı top yekün imha etmektedir. Bunu yaparken de hayasızca Türkiye’de Çin kültürünü tanıtabilmektedir. Bugün de Doğu Türkistanlı kardeşlerine en fazla destek veren Türkiye’yi kardeşlerinden uzaklaştırmak istemektedir. Ama sinsi oyununda asla başarılı olamayacaktır. Bu sarı tehlikeye karşı milletimizi uyarıyor, saygılar sunuyorum.
Seyit TÜMTÜRK
Dünya Uygur Kongresi
Genel Başkan Yardımcısı