Çin’in Doğu Türkistan’ı yok etme planı
Çin, 1949 yılında işgal ettiği Doğu Türkistan`ı istediği gibi evcilleştiremedi. İşgal tarihinden bu tarafa Uygur Türkleri, Çin`e karşı yazılan sıralamalara göre toplam 63 defa ayaklandılar.
Her defasında göçmenler bunların bir kısmı deprem, su baskınları ve kuraklıların yaşandığı bölgelerden zorunlu göç edilen Çinlilerdir. İsyanlardan sonra taşıyabilecek mallarını sırtlarına yükleyip kaçtılar. Tüm bunlara rağmen Doğu Türkistan`da Hanzoların (Uygurlar, Çinlilere ”Hanzo” diyor) sayısı artmaya devam ediyor.
1928 yılında Doğu Türkistan`da hakkında yazılan bir kitapta, o dönem birkaç bin Mançu ve memur Çinlilerin bölgede yaşadığından söz ediliyor. Diğer kaynaklar 1949 yılında Çinli sayısının 300 bini geçmediğini gösteriyor. Uygur Türklerinin lideri Rabiye Kadir, hayatını yazdığı kitabında, onun gençlik ve çocukluk yıllarında Altay bölgesinde ilk defa Çinlileri gördüğünü anlatıyor ve ekliyor. ‘’Ülkemize çekirge sürüleri gibi üşüştüler’’
Gelelim içinde yaşadığımız 2010 yılındaki nüfus durumuna: Bütün işgalci devletler gibi, Çin`de göç ettirdiği Hanzolar hakkında kesin rakamlar vermiyor. Tahmin rakamlara göre 20 milyon Uygur’un yaşadığı ülkede 20-25 milyon Çinli var. Bu rakamlar ne kadar doğrudur? Bilmek mümkün değil. Bilinen bir şey varsa o da Uygurların giderek kendi vatanlarında azınlık durumuna düştüğüdür.
Bu gelişmeleri hızlandırmak için Çin, yeni bir proje başlatıyor. Plana göre, Çin`in güneyindeki denizlerden Doğu Türkistan`a borularla su çekilecek. Doğu Türkistan`da Çinli sayısının çok daha fazla olmamasının asıl sebebi bu bölgenin aşırı kuraklık olmasıdır.
Örneğin; İstatistiklere göre, Moğolistan sınırındaki Kumul bölgesine yılda yalnız bir gün yağmur yağıyor. Uygurlar yüzyıllardır “Kariz” denen yeraltı su kanallarıyla su ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Tüm dünyanın hayran olduğu bu akıl almaz su kanallarının uzunluğu toplam 5000 kilometreyi geçiyor. Göz önünde olmayan bu dünya harikası mantığın dışında bir medeniyet ürünüdür.
Gelelim Çin`in sinsi cin fikrine: Doğu Türkistan`in toprak genişliği Türkiye`den 3 kat daha büyüktür. 1,66 milyon metrekare alanın yüzde 4,2 yaşamaya elverişlidir. Borularla Doğu Türkistan`a getirilecek suyla birlikte milyonlar değil belki de yüzlerce milyon Çinli göç ettirilecek. Çin`in kendisi kuraklık ve çöllerden oluşuyor. Yeni binler, fabrikalar kurmak için boş alan sıkıntısı yaşanıyor. Çin, Rusya ve Kazakistan`dan vatandaşlarının bir kısmını göç ettirebilmek için 50 yıllığına ekim alanı olarak toprak istedi. Her iki devlet de bunu reddetti.
Ancak toprağına sığmayan 1,4 milyar nüfuslu güçlü bir devletin, Kazakistan`ı bir gün işgal etmeye kalkışmayacağına kim garanti verebilir? Rusya ve Çin, Kazakistan`i ikiye bölerse kim bunlara karşı savaş açacak? Petrolün, gazın, uranyumun ganimet gibi bol olduğu bu ülkenin toplam 16 milyon nüfusu var. Bu son senaryoyu gecen haftalar Almanya`nın en büyük ve ünlü “der Spigel” dergisi ortaya attı. Buna bezer bir olay 1939 yılında yaşandı. O dönem Rusya ve Almanya, Polonya’ yı aralarında paylaştırdılar. Doğu Türkistan’ı Çin’e hediye edende yine aynı Rusya’dır.
Çin`in yeni planı Doğu Türkistan topraklarını güneyden getirilecek suyla yeşertip, yeni göçler sağlamaya yöneliktir. Çin haberlini yayınlayan “german.china’’ gazetesi sinsi planın haritasını da yayınladı. Projenin 10 yıl sonra hayata geçirilmesi hedefleniyor. Deniz suyunun tuzu Doğu Türkistan topraklarında alınacak. Hatta ülkenin çukurlarında tuzlu göller oluşturmak fikirleri de bulunuyor.
Memet Aydemir