Anasayfa » Doğu Türkistan » Uygur Türkleri, Doğu Türkistan

Uygur Türkleri, Doğu Türkistan

Uygur Türkleri, Doğu Türkistan

Uygur Türkleri, Doğu Türkistan,  Çin’e giden Verda Özer, izlenimlerini Hürriyet’e yazdı. 8 Ağustos 2015 ve 31 Ocak 2016 tarihli yazılarında Uygur Türklerinden bahsetti. Önemli gördüğümüz için üzerinde durmak isteriz. Özer; “Çin Uygur Türklerine zulüm yapıyor. Oruç tutmalarını, ibadet etmelerini yasaklıyor. Bu haberler senelerdir, özellikle de Ramazan aylarında tekrar tekrar zuhur ediyor… Peki bu iddialar doğru mu?” diye soruyor. Sonra da, görüşmelerle bunun aslını kolayca öğrenerek cevabını veriyor. Diyor ki: “Pekin azınlıklara baskı uygulamıyor. Bunun en somut kanıtı, Hanlara tek çocuk zorunluluğu getirilmişken, azınlıklara bu kural uygulanmıyor.” Azınlıklara iki çocuk izni olduğunu hatırlatarak, 1-2 çocuk meselesi doğru da, bu ne kadar delil olabilir, ona  bakalım. Yazıda; “1. sınıf ırk olarak görülen” Han Çinlileri nüfusun yüzde 92’sini oluşturuyor. Geriye kalanlar 55 ayrı etnik gruba ayrılıyor. Çin’e göre Uygurlar 9,5 milyon, “Uygurlulara” (Özer’in ifadesi böyle) 15 milyon, bizdeki bilgiye göre ise 20 milyondur.

Eğer Han ırkı birinci sınıf vatandaş ise diğerlerinin sıralaması nasıldır bilmiyoruz, ama bu ırkçı uygulama, tek başına baskı ve ayrım için yeterli değil mi? Böyle bir ülkede, nasıl oluyor da, “azınlıklara baskı yok” denilebiliyor? Bu temel insan haklarıyla ilgili çelişki, yazı sahibini sorumluluk altına sokmuyor mu? Şu “somut kanıt” sayılan 1 ve 2 çocuk siyasetine gelince, acaba böyle bir uygulama olmasaydı, azınlıklardan eser kalabilir, %92 olan Han ırkı %100’e çıkabilir miydi?

Yazar, “Pekin azınlıklara baskı uygulamıyor” şeklinde genele ait bir hüküm veriyor. Özelde ise “Çin Uygur Türklerine zulüm yapıyor. Oruç tutmalarını, ibadet etmelerini yasaklıyor” haberlerinin asılsız olduğunu ileri sürdükten sonra, şöyle bir suçlamada bulunmayı ihmal etmiyor: “Bu haberler senelerdir, özellikle de Ramazan aylarında tekrar tekrar zuhur ediyor…”

Çinlilerin verdiği bilgileri doğru zannedip, araştırma ihtiyacı duymadan, ayaküstü bir şekilde yazıldığı anlaşılan ifadelerin, maalesef doğru olmadığını söylemek zorundayız. Aldığımız bilgilere göre, Uygur Türklerinin camide ibadet konusunda uymak zorunda oldukları kurallar, bir genelgeyle belirlenmiştir. Buna göre: 1. Memurlar 2. Emekliler 3. Kadınlar 4. Komünist Partisi üyeleri ve üye adayları 5. Yaşı 18’in altında olanlar 6. Öğrenciler, camiye gidemezler.  Geride kimler kalıyor, siz hesap edin. Oruç tutma konusunda bazı uygulamalar da var: Mesela; Ramazan ayında memurlar işe, öğretmenler derse, su içtikten sonra başlayabiliyorlar. Aynı işlem tatil günlerinde de uygulanıyormuş.

***

Burada bir not düşelim: Bilindiği gibi Doğu Türkistan’da Türklerden başka Müslüman olan Çinli bir grup daha vardır; bunlara “Döngen” deniliyor. Yukarıda örnekleri verilen baskılar, Döngenlere uygulanmıyormuş. Türkiye’den veya başka bir ülkeden gelenlere, bunlar gösteriliyor.

Yazar soruyor: “Doğu Türkistan” ismi nereden geliyor?

Soruyor da cevabını vermiyor. Genel olarak Uygur Türkleri tarih boyunca Çinlilerle birlikte yaşamışlar. Ve sadece iki kez bağımsız olmuşlar. Biri 1933­-34’te “Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti” adıyla. Diğeri de… 1944­-49 arasında kurulan “Doğu Türkistan Cumhuriyeti” altında. Her ikisi de Çin Halk Cumhuriyeti’nin işgaliyle son bulmuş. 1955’ten beri de Uygurlar kendilerinin “Doğu Türkistan” dediği, Çin’in ise “Sincan Uygur Özerk Bölgesi” diye tanıdığı özerk bölgede yaşıyorlar. Pekin “Doğu Türkistan” ismine şiddetle karşı çıkıyor.”

Buradaki çelişkilere girmeden tarihi gerçekleri kısaca tekrarlayalım. Şöyle ki: İlk Uygur Devleti, Göktürk Devletinin yıkılmasından sonra 744 yılında kuruldu ve ağırlıkla Doğu Türkistan denilen bölgede kesintilerle de olsa 1335’e kadar, yedi asır yaşadı. Döneminde Çin üzerinde de üstünlük kuran ve kendi adıyla alfabesi olan Uygur Türkleri, döneminin kültür ve medeniyet bakımından en gelişmiş milletlerindendi.

Çin, Doğu Türkistan isminden rahatsızdır. Çünkü, tarihte asırlarca yüksek bir kültür ve medeniyet kuran Uygur Devleti ile bugün Çin esareti altında yaşayan Uygur Türklerinin bağını koparmak istiyor. Bu mümkün mü? Eli kalem tutan böyle yazarlarımız oldukça belki…

kaynak: yenicaggazetesi.com.tr/uygur-turkleri-ve-dogu-turkistan-37117yy.htm

Hakkında admin

x

Check Also

Hatıralarım
Doğu Türkistan’ın Gerçek Hikayesi

Dr. Mehmet Yakup Buğra SİYER YAYINLARI 1930 yılında Doğu Türkistan’ın kadîm şehri Hoten’de, bölgenin önde ...

Soykırımın Tanıkları: Doğu Türkistan’ın Duyulmayan Feryadı – Komünist Çin’in Bilinmeyen Yüzü

azar:Halis Özdemir Yayınevi:Aktaş Yayıncılık İlk Baskı Yılı: 2022 Soykırımın Tanıkları: Doğu Türkistan’ın Duyulmayan Feryadı – Komünist ...

Çin’in Enerji Sektöründe Doğu Türkistan’ın Önemi

Sincan Uygur Özerk Bölgesi (SUÖB) olarak adlandırılan Doğu Türkistan bölgesi, tarihi İpek yolunun önemli güzergâhlarından ...

Uzak Doğu’nun yakın savaşı: 5 soruda Çin – Tayvan gerilimi

Ali Burak Biber Son birkaç ayda Çin’in Tayvan’daki askeri faaliyetlerindeki rekor artış küresel endişeye neden ...

Kitâbiyat 483

Kitâbiyat 483 Oğuz ÇETİNOĞLU Çin’in işgali altında bulunan Doğu Türkistan’da yaşamakta olan Petrol Mühendisi Bayan ...

Suda boğularak hayatını kaybeden Selma Ali’nin üzerinden çıkan eşyalar

Bugün defnettiğimiz 15 yaşındaki Selma ( Safiye ) Ali kızımızın üzerinden çıkan eşyalar. Aslında kısaca ...

Erdoğan ile Jinping görüşmesindeki Uygur Türkleri mesajı

Reha Erus Çin’deki Uygur Türklerinin hak arayıcısı olarak bilinen ve ‘Uygur Ana’ diye anılan ‘Dünya ...

Doğu Türkistanlı Kahraman Ababekir den haber alınamıyor

28 haziran 2014 Tarihinde İşgalci Çin yönetiminin Doğu Türkistan’ın Kaşgar İline bağlı Yeken (Yarkent) ilçesi ...

Doğu Türkistan’da Kadınlara Yönelik İnsan Hakları İhlalleri Raporlandı

Pekin yönetiminin, kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden ağır insan hakları ihlali fiillerini hayata geçirdiği Doğu ...